Tuesday 26 March 2024

Slovakya’da Kültürel Çeşitlilik ve Doğal Güzelliklerle Dolu Bir Kasım Ayı

Slovakya’da Kültürel Çeşitlilik ve Doğal Güzelliklerle Dolu Bir Kasım Ayı 

Kasım ayının başında ufak bir tatilimiz oldu, ben de Slovakya’nın Liptov bölgesindeki gönüllü arkadaşımızı ziyaret etmeye karar verdim. Tamamen doğanın içinde, huzur dolu bir bölgeydi, hafta sonu sadece civarlardaki köylerde yürüyüş yaptık ama köylerin dokusunu oldukça kendine hastı. Bir tanesinin içinde ufak bir şelale mevcut, bir diğerinde ise doğal termal bir kaynak. İnsanlar çoğunlukla kış gelmeden oraya yüzmeye gidiyorlarmış, oldukça güzeldi.

 

Kasım ayı oldukça soğuk olduğu için, çalışma saatlerinin dışında çok fazla dışarı çıkamadık. Ama bu bir yandan da içeride kalıp gönüllü arkadaşlarla birbirimizin kültürünü daha fazla öğrenme fırsatı sağlamış oldu. İtalyan arkadaşımız Lasanya hazırlarken, Fransızlar Ratotoille pişirdiler. Ben de onlara sabah kahvaltısında menemen hazırlamaya başladım, ayrıca küçüp çaplı bir Türk kahvaltısının nasıl olduğunu da onlara göstermiş oldum.


Friday 22 March 2024

Graz'da İkinci Ay: Keşifler, Kazalar ve Viyana'daki Eğitim

Graz'da İkinci Ay: Keşifler, Kazalar ve Viyana'daki Eğitim

İkinci ayım Graz'da bir üniversite yurduna yerleşme ve şehri keşfetme ile geçti. Beş odalı, iki banyolu bir apartmanda Bosna, Sırbistan ve Avusturya`dan gelen diğer üç kızla birlikte yaşıyorum. Genellikle sessiz bir yaşam sürdüğümüz için, genç kızlarla pek sık karşılaşmıyoruz. Ancak mutfak girişte olduğu için yemek yaparken selamlaşıyoruz. Bosnalı kızla biraz daha yakın olduğumu söyleyebilirim; yemeklerimizi paylaşıp anılarımızı konuşuyoruz. Genelde yalnız yaşadığımı hissetsem de, uzun zamandır istediğim ve ruhumun ihtiyaç duyduğu bir durum olduğu için bu durum bana iyi geliyor. Kendimi dinleme fırsatı buluyorum.

 

Yurda alışma sürecinin yanı sıra oturum izni başvurusu da yaptım ve oturum kartımı aldım. Artık resmi olarak burada onaylanmışım! Kasım ayının gelmesiyle birlikte, her yere kendim gidiyorum, yerel etkinliklere katılıyor ve hatta Premiere kullanarak video düzenlemeyi öğreniyordum. Ancak bir gün bisiklet kazası geçirdim. Neyse ki yaralanmalar hafif atlatıldı, ama o an gerçekten kendi başıma olduğumu hissettim. Almanca konuşarak insanlar iyi olup olmadığımı sordular ve yardım etmeye çalıştılar. Anlamadığımı söylediğimde tabi ki İngilizce konuşma olanağını sağladılar. Ancak dil bariyeri gerçekten zor olabiliyor. Bu nedenle Almanca öğrenme sürecimi hızlandırma kararı aldım.

Ayrıca, Kasım ayında bir hafta sonu bir günlüğüne Berlin'e arkadaşımın doğum gününü kutlamaya gittim. FlixBus ile yapılan gece yolculuğu ilginç bir macera oldu ve seyahat günlüklerime yeni bir hikaye eklemiş oldum.

Ayrıca, ayın sonunda Viyana'da Avusturya`da bulunan ESC gönüllülerinin katıldığı bir eğitimde bulundum. Bu, toplam 20 gönüllüyle bir otelde gerçekleşen 4 günlük bir etkinlikti. Tecrübelerimizi paylaşmanın yanı sıra, gönüllülükten beklentilerimizi ve Avusturya kültürünü de keşfetme fırsatı bulduk. Viyana`nin tam noel süslemelerinin başladığı doneme denk geldiğimiz için de çok şanslıydık. Her yer ışıklarla dekore edilmiş ve Noel kulübe marketleri çok tatlıydı. Eğitimde güne serbest yazma seanslarıyla başlıyorduk. Bu etkinlik, yazma tutkumu hatırlamama ve buradaki bloglarım için ilham bulmama neden oldu.

Gelecek aylarda tekrar görüşmek üzere!







Tuesday 19 March 2024

Litvanya'da tatlı Kasım

Litvanya'da tatlı Kasım 

İşte Litvanya'daki ikinci ayımdayım. Zamanın ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum. En eski Türk gönüllümüz evine döndü ve gitmeden önce kendisine bir ‘Veda Partisi’ hazırladık. Bu sırada gençlik merkezine yeni bir gönüllü gelmişti.

Bu ay Musninkai'deki liseye gittik. Bizim için 4 oturumdan oluşuyordu. İlk olarak 8.sınıf öğrencileriyle bir arada olduktan sonra sırasıyla 9., 10. Ve son sınıf öğrencileriyle oturumlarımızı gerçekleştirdikçe SAJC'nin ne olduğunu ve SAJC'nin faaliyetlerinin neler olduğunu gençlere anlattık. Daha sonra onlar için önceden hazırladığımız etkinlikleri yaptık.

Gelecek hafta sou Širvintos'taki bir villada yatıya kalma etkinliği düzenledik. Etkinlik Gelvonai ve Musninkai'nin gençlerine yönelikti. Gönüllü olarak onlar için bir çok ekip oluşturma etkinliği hazırladık. İlk gün villaya bir polis geldi ve gençlere sigara ve uyuşturucuyla ilgili  bilgiler verdi. Yemeği yedikten sonra “Name That Tune” adındaki etkinliğimizi gerçekleştirdik. Etkinlikte 5 takım vardı ve her takıma 30 saniye müzik dinlettik. Müziği ve şarkıcıyı bulduklarında puan kazandılar. Daha fazla puana sahip olan takım kazanan oldu.

Ve işte en heyecan verici aksiyon geliyor. Bu 'Dudak Senkronizasyon Savaşı'ydı. Yine 5 takım vardı. Her takımın onu temsil edecek bir şarkısı vardı. Görev kolaydı. Verilen şarkılarla ilgili her şeyi organize etmeleri gerekiyordu. Sanki şarkının dansçıları ve vokalistleri gibi davranıp bize mini bir konser vermeliydiler. Ve daha fazla puana sahip olan takım yine kazanan oldu.

Širvintos Ortaokulundan bazı öğrencile gençlik merkezini ziyaret etti. Noel'e yaklaştığımız için onlara 'İmza Toplama' etkinlikleri hazırladık. Her öğrenciye görev kağıtları dağıtıldı. Görevlerin tamamı Noel ve yeni yılla ilgiliydi. Bir an önce verilen görevleri yapmaları ve imza toplamaları gerekiyordu. Bu etkinliğimizde de yine geçnlerle oldukça eğlendik.

Daha sonra kendimizi ve gönüllü olarak yaptıklarımızı anlatmak için Širvintos Lisesi'ne gittik. Gençlerle bir arada olmaktan, onlarla aktivite yapmaktan gerçekten keyif aldığım için rahattım ve onların da keyif aldıklarını görebiliyordum.

 

Širvintos için önemli olan bir güne yavaş yavaş yaklaşıyorduk. Herkes belediye binasındaki Noel ağacı için heyecanlıydı ve belediye binasında Noel ağacını görmek için sabırsızlanıyorlardı. Biz de oraya gittik. Bunu görmek çok  büyüleyiciydi. Canlı bir konser eşliğinde Noel pazarlarını gezdik. Ayrıca Širvintos'un ünlü Noel Baba ile bizzat tanıştım.

Önümüzdeki Çarşamba günü hazırladığımız Noel Partimiz için Gelvonai'ye gittik. Çok eğlenceliydi ve birlikte harika vakit geçirdik. Gelvonai'deki gençlerle Noel'le ilgili pek çok etkinlik yaptık. Yılın en iyilerini seçip sertifikalarını verdik.

Hazırladığımız Noel Partisi için Perşembe günü ise  Musninkai Gençlik Merkezine gittik. „Just Dance“ oynadık. Pek çok marsmelov etkinliği yaptık. Kendileri için hazırladığımız sertifikaları onlara verdik. Yılın en iyilerini seçip yine sertifikalarını verdik.

Ve son olarak ilk Noel çelengi dekorasyonumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Jelena'nın gençlik merkezindeki atölyesinde nasıl yapılacağını öğrendim. Umarım beğenirsiniz.










Saturday 16 March 2024

Slovakya'da İkinci Ay Serüvenim

Slovakya'da İkinci Ay Serüvenim

Eylül ayının sonunda tüm gönüllüler için zorunlu olan on-arrival training e katıldık. Orada Slovakya’da bulunan tüm ESC gönüllüleri ile tanıştık, 4 günlük bir eğitim aldık. Eğitim Osrblie denilen ufak bir dağ köyündeki otelde gerçekleşti. Oldukça ufuk açıcı bir eğitimdi, İtalya, Letonya, Avusturya ve Rusya’dan gönüllülerle tanıştık. Burada Europass Cv'nin nasıl hazırlanması gerektiği, Erasmus projelerinin çok çeşitli kapsamını öğrendik.

 

Baharla beraber Keric “Mala Fatra Ulusal Parkı’na  bir gezi düzenledi, zamanlama harikaydı ekim ayının ortasında 1600 rakımlı bir tepeye tırmanırken ormandaki ağaçlar her türlü renkle bezenmişti; yeşil, sarı ve kahverengi yapraklar. Hayatımda ilk defa bu kadar yüksek rakımlı bir yere tırmandım, sabah 10’da başlayan tırmanış ufak molalarla akşamüzeri 4’te sona erdi. Ama kesinlikle bu maceraya değerdi, zirveye ulaştığımızda 360 derecelik panoramik bir manzarayla nefesimiz kesildi.

Bunların haricinde gönüllüler olarak Bratislava’ya ufak bir gezi düzenledik. Bratislava 400.000 küsuratlı nüfusa sahip küçük bir başkent, Viyana’ya yakın olması maalesef turistik değerini yitirmesine sebep olmuş, insanlara arada 1 saatlik bir mesafe olunca genel olarak Viyanayı gezmeyi tercih ediyorlar. Ama şehir merkezindeki old town oldukça iyi korunmuş tarihi ortaçağ binaları ve kiliseleri ile doluydu. Ufak, sakin bir başkent. Gönüllülerle beraber hoş bir hafta sonu geçirdik.

 

 

Tuesday 12 March 2024

Merhaba, Ben Merve!

Merhaba, Ben Merve!

Graz'da uzun süreli gönüllülük macerama Ekim ayında başladım ve şimdi sizlerle bu heyecan verici deneyimimi paylaşmak istiyorum. Daha önce Innsbruck'ta bir eğitim kursuna katılmış olmam, Avusturya kültürü ve mimari yapısı hakkında az da olsa bir fikrimin olmasını sağlamıştı.  Gönüllülüğe başlama sürecim biraz hızlı geliştiği için ve ilk anda ev sahibi kuruluşum yurda gecene kadar bir süre beni evlerinde ağırladılar. Birlikte geçirdiğimiz zamanlarda yemekler yapıp, gezilere çıkıp, dünya tatlısı 3 yaşındaki oğullarıyla doyasıya oyunlar oynadık.

İlk başta kalabalık bir aileden ve şehirden gelmemin özlem ve sıkıntı yaratabileceğini düşünmüştüm, ancak ev sahibi kuruluşum bu endişelerimi hemen ortadan kaldırdı. Birlikte Türk marketine gidip alışveriş yapmak gibi günlük aktivitelerde bile bana eşlik ettiler ve yemek hassasiyetim konusunda da büyük destek sağladılar.

Yakın bir zamanda bir üniversite yurduna taşınacak olmam nedeniyle, bana uygun marketleri ve ulaşım seçeneklerini tanıtarak alışma sürecimi kolaylaştırdılar. Hollanda veya İsveç gibi Avrupa ülkelerinde olduğu gibi burada da bisikletin önemli bir ulaşım aracı olarak büyük bir yere sahipti. Aynı zamanda ev sahibi kuruluşumun bu konuda önemli projeleri olduğu ve bisiklet kullanımını artırmak için çaba gösterdiğini öğrenmek, özellikler patronumun bu konuda bir tutkuya sahip olması beni oldukça etkiledi. Bu yüzden bana öğretilen ilk bilgiler bisiklet yolları ve kuralları üzerineydi , ilk başta zorluk yaşasam da zamanla bu yeni ulaşım aracına alışmaya başladım (Bisiklet sürmeyi biliyor olmam veya ehliyetimin olması bu konuda zorlanmayacağım anlamına gelmiyor değil mi :).

İlk ayda bunlar olurken bir de asil gönüllülük yerim olan Trofaiach kasabasına yaptığımız ziyaretler ve buradaki hazırlıklar, gerçekten unutulmaz anılar biriktirmeme neden oldu. Ekim ayındaki en tatlı tecrübelerimden biri bu eğitimde ev sahibi kuruluşun bir parçası olmak ve doğayı keşfetmekti. Danimarka`dan, Italya`dan, Ispanya`dan, Türkiye'den ve Almanya'dan gelen gençlik çalışanlarıyla birlikte mental sağlıgı güçlendirmek için doğada yapılabilecek etkinlikleri test ettik, kendimizi dinledik ve değerlerimizi paylaştık. Eğitim günlerinden birinde doğa yürüyüşüne çıktık. Hayatımda yaşadığım en keyifli ayni zamanda da en ağrılı 7 saatti. Ormanda yukarıya doğru yürümek çok çok zordu, eğer antrenmanınız yoksa ve alışık değilseniz tavsiye etmiyorum. Yürüyüşler, yoga günleri, geziler, yemek pişirme, kamp ateşi etrafında şarkı söyleme ve daha bir sürü tatlı anlarla bir hafta geçirmiştim.

Yurda taşındıktan sonra artık tam anlamıyla kendi ESC macerama başlamış oldum. Sizlere Mayıs sonuna kadar bu heyecan dolu deneyimimi aktarmaya devam edeceğim. Desteklerinden dolayı IYACA'ya teşekkür ederim. Umarım yaşadıklarım, gözlemlerim ve öğrendiklerim sizlere de ilham verir. Gönüllülük yapmanın güzelliği ve önemi üzerine birlikte düşünelim. Şimdilik hoşça kalın, bir sonraki yazımda görüşmek üzere!

 



Saturday 9 March 2024

Slovakya'da İlk Ayım

 Slovakya'da İlk Ayım 

Slovakya’nın Čadca denilen şehrine bu ay vardım, kurum her gönüllü için bir host family ayarlamıştı, ben de Slovakya’daki ilk bir haftamı kurum çalışanı Šimon’un ailesinin evinde geçirdim. Yerli halkın yaşayış biçimi Anadolu insanınkinden aşırı farklı denilemez, ama aynı olduğu da söylenemez. Sıcakkanlılıkları, misafirperverliklerinin bizimkinden aşağı kalır yanı yok, İngilizce konuşma oranı da aynı şekilde oldukça düşük, diğer Avrupa ülkesi vatandaşlarıyla kıyaslandığında tabiiki. Bunun haricinde farklı bir orta Avrupa kültürü hakim, insanlar sağlıklarına, doğayı korumaya, ekolojik ve ekonomik olmaya oldukça önem veriyorlar. İstisnasız her evde en az bir evcil hayvan ve sebze yetiştirilebilecek ufak bir bahçe var (apartmanda oturanlar hariç). Buranın doğası çok güzel, şehirden hangi yöne 15 dakika mesafede yürürsen yürü kendini doğanın içinde buluyorsun, ancak bu doğa ne bariz bir şekilde beşerî yapı olarak düzenlenmiş, ne de balta girmemiş orman gibi kendi haline bırakılmış.

Burada yerlilerle bir “Gulaš partisi”ne katıldım. Gulaš bol et ve sebzeyle yapılan bir çorba ve bunu doğum günlerinde koca bir kazanda pişirmek bir Slovak geleneği. Çorba aynı şekilde Macaristan ve Çek cumhuriyetinde de oldukça yaygın. Burada ayrıca “kofola” denilen bir Coca Cola replikasını tattım, slovakyada oldukça yaygın bir içecek. Çekoslavakya döneminin komünist rejimi muhtemelen Amerikan mallarına karşı bir tutum sergilediğinden kendi Coca Cola muadillerini üretmişler. Tadı tabii ki aynı değil, ama bence lezizdi…





Tuesday 5 March 2024

Avusturya'da Son Ay Yepyeni Maceralar

 Son Ay Yepyeni Maceralar...

Aralık ayı... Herkesin büyük bir hevesle beklediği, her yerin yılbaşı dekorlarıyla süslendiği, yeni yılı büyük bir şevkle karşılamanın mutluluğu... Geçirdiğim en güzel, en anlamlı, en renkli Aralık ayı...

Bir kültürü tanımanın, bir kültürü öğrenmenin anlamını hiç bu kadar tahmin etmezdim. Aslında bu sadece kültürü öğrenmek adı altında da değil aynı zamanda bir dili öğrenmek adına geçerli olan bir şey. Bir yabancı dil öğretmeni olarak savunduğum en temel şey bir dili o dilin konuşulduğu bir ülkeye gitmeden, orada bulunmadan öğrenemezsiniz. Ve dil, bir kültürdür. 

Burada geçirdiğim dört ay bana bambaşka ufuklar açtı. Çok farklı dünyaların da var olduğunu gördüm. Yurtdışı deneyiminin aslında, özünde ne anlam ifade ettiğini anladım. Bizdekinden elbette farklı olan yeni yıl kültürleri insani hayran bırakmakta. Tüm ay boyunca her haftanın onlar için farklı bir anlam ifade ettiği gerçeğini ben bizzat tecrübe ettikten sonra öğrendim. Birbirinden eğlenceli yılbaşı pazarlarında, bu soğuk havada geleneksel yiyecek- içecekleri, ayrıca müzikleri ve her şeyden önemlisi insanların yasamdan bu kadar keyif almalarını görmek, tanıdık tanımadık ortamdaki insanlarla rastgele eğlenebilmek, anin tadını çıkarabilmek soğuğu unutturup, içimizi ısıttı..

 Teşekkürler Esc... Teşekkürler Graz... Teşekkürler kendim... Teşekkürler ve Güle güle 2022...



 

Sunday 3 March 2024

Litvanya'da Unutulmaz Şubat Serüvenim

 Türk Kebaplarından Yüzüklerin Efendisi Konserine: Unutulmaz Şubat Serüvenim

Herkese merhaba! Bu ay yaşadığım maceradan bahsedeceğim. Daha önce belirttiğim gibi, her ayın son Pazar günü müzeler ücretsiz olduğu için Vilnius'taki bir müzeye yeni gönüllümüz Aydan için gitmeye karar verdik. Tüm resimleri ve müzeyi tekrar görmek büyüleyiciydi. Sanırım ücretsiz olduğunda tüm müzeleri tekrar tekrar ziyaret edeceğim!

Bir sonraki  hafta gençlik merkezinde Türk Kebabı Atölyesi`ni gerçekleştirdik. Gençlere Türk Kebabı nasıl pişirileceğini gösterdim. Salça yerine biber sosu seçtim, çünkü bizim salçamız burada bulunmuyor maalesef. Gerçekten keyif aldılar aktiviteden, fotoğrafta da görebileceğiniz gibi, ve atölye sonunda tarifi yazmamı istediler. Eve gittiklerinde aileleri için kebap hazırladıklarına eminim! Ayrıca yeni gönüllü Aydan da bize yardım etti.

Bir sonraki Pazartesi, Aydan'la birlikte Sirvintos Lisesi'ne  Sirvintos Gençlik Merkezi'ni tanıtmak için gittik. Gençlerle bir tartışma düzenledik. "Katılıyorum" ve "Katılmıyorum" olmak üzere iki masa vardı. İfadeler okunduğunda taraf seçmeleri gerekiyordu. Sonrasında gruplar kendi görüşlerini savunacak bir lider seçtiler. Yabancı bir birey olarak yurt dışında yaşamanın zorluklarıyla ilgili cümleler seçtik. Etkinliği beğendiklerini gördük. Dersin sonunda müdür her Pazartesi gelmemizi istediğini belirtti! Kişisel olarak, bu teklif bana mutluluk verdi. Başka bir deyişle, havalarda uçuyordum çünkü öğrencilerle dolu bir sınıfta olmayı ve bir öğretmen gibi hissetmeyi özlemişim.

İngilizce Konuşma Kulübü için "Çılgın Şapka Günü" aktivitemizi gerçekleştireceğimiz gün  geldi çattı. Kartonlar, küçük oyuncaklar, düğmeler, yapıştırıcılar, makaslar, simler, kolyeler, bilezikler, gazeteler, dergiler gibi birçok malzeme getirdik. Karton ve gazete kullanarak nasıl şapka yapılacağını gösterdim. Birlikte birçok yaratıcı şapka yaptık!

Çarşamba günü Gelvonai'de lisede yaptığımız tartışmayı tekrarladık. Tartışmanın ardından onlara bir karton verdik. Tamamlamaları gereken tek bir görevleri vardı. Gelvonai'deki gençlik merkezini ve kendilerini çizmeleri gerekiyordu. Bu etkinliğin amacı, kendilerini nasıl gördüklerini ve gençlik merkezinde kendilerini nasıl konumlandırdıklarını öğrenmekti.

Musninkai'de Perşembe günü, en ünlü Litvanya pembe çorbası olan "Saltibarsciai"yi pişirdik. Yazın çoğunlukla tüketildiği için soğuk çorba anlamına geliyormuş. Turp, yumurta, soğan, patates ve yeşil soğan aldık. Bu kadar lezzetli bir çorba olacağını gerçekten hiç beklemiyordum. Çok lezzetliydi ki 3 kase içtim. Leziz çorbadan sonra, Gelvonai'de yaptığımız aynı etkinliği anlattık. Gençlik merkezini çizdiler ve kendilerini çizdiler.

Başka bir Pazartesi, müdürün önerisiyle Aydan ile tekrar Lise'ye gittik. Onlarla meşhur "Çarkıfelek" oyununu oynadık. İngilizce bir kelime tahtaya harfleri olmadan yazıldı. 4 takım vardı ve her takım çarkı çevirdi. Puan kazanmak için doğru harfi tahmin etmeleri gerekiyordu. Etkinlikten sonra, gelecek etkinliğimizi davet etmek için onlara tanıtım yaptık.

Litvanya'da resmen kışı kovmak için geleneksel bir kutlama var! İnsanlar "korkunç maskeler" takıyorlar ve şehir merkezinde toplanıp dans edip ve ateş yakıyorlar. Sirvintos şehir merkezinde 13 Şubat'ta düzenlenen kutlamaya katılmak için gençlere korkunç maskeler hazırlamak amacıyla bir atölye çalışması yaptık. Sevgili Jelena gençlere nasıl doğru bir şekilde maske yapılacağını gösterdi ve diğerleri maskelerini hazırlarken yerel gönüllüler Sophia ve Rugilė ile pancake pişirdik.

Patronlarımız :) Živile Hanım ve Serdar Bey`e yardım etmek için bir gönüllü olarak Erasmus+ projelerine katıldım. Farklı ülkelerde yaşayan 27 katılımcı vardı. Bu bir haftalık projenin adı "Gençlik çalışması üzerine iletişim kurma semineri: İleri adım" idi. Kuruluşlarında büyük bir rol oynayan katılımcılar projeye katıldılar.

Bu ayın en heyecan verici kısmını en sona bırakmak istedim! Nihayet çocukluğumdan beri yapmayı her zaman istediğim bir şey yaptım.  Yüzüklerin Efendisi konserine gittim! Yüzüklerin Efendisi Orkestrası'nın Vilnius'a gelip Yüzüklerin Efendisi film müziklerini çalacağını bir ay önce gördüm ve tabii ki ilk sıradan bileti aldım! O anı düşünebiliyor musunuz?! Çocukluğumdan beri büyük bir Yüzüklerin Efendisi hayranıyım. Tüm kitapları okudum ve filmleri ilk yayınlandığında ailemle izlerdik. Bu hayalimi gerçekleştirmeme yardımcı olduğunuz için IYACA ve Sirvintos Spor Merkezi'ne teşekkür ederim!












Thursday 29 February 2024

Kendime yeni bir ben ekledim...

KENDİME YENİ BİR BEN EKLEDİM...

Merhaba arkadaşlar! Kasım ayinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu ay benim için yeniliklerin ayı oldu. Ay başında “On-Arrival” etkinliğimiz vardı. Bu etkinlikte Avusturya genelindeki rastgele seçilen yaklaşık 20 gönüllü Viyana`da dört gün geçirmekte. Ben bu etkinliğe bu ay katildim. Ve muhteşem bir deneyimdi. Her ne kadar Viyana'yı keşfetme fırsatı bulamasak ta şimdilik bize edecek kadarını başarabildik.

Bu etkinlikte neredeyse 7-8 farklı ülkeden benim gibi gençler vardı. Çok güzel arkadaşlıklar edindim. Kendi kültürümden başka pek çok kültürü tanıma fırsatında bulundum. Kendimi çok enternasyonal hissediyorum. Ve belki de en cezbedici kismi Viyana`da dört gün Avusturya'nın en bilinen otellerinden birinde hiçbir ücret ödemeden bu deneyimi kazanmak.

Viyana`da girdiğiniz her sokaktan farklı bir müzik duymak, farklı bir enstrüman duymak gerçekten çok başka bir alemde olduğunuzu hissettiriyor. Havaların yavaş yavaş soğumasına rağmen Grazin güzel insanlarının yüzünden sıcak gülümsemeleri eksilmemekte. Yolda yürürken çocuk ya da yaşlı erkek ya da kadın fark etmeksizin insanların art niyet belli etmeden selam vermeleri bizlerin artık çok uzaklaştığı bir hareket. Ne hoş ki bu insanlar bunu devam ettirmekte...

Gitgide artan arkadaş çevrem sayesinde ilk yurtdışı deneyimimi (aslında eylülde Slovenya'ya gitmiştim ama o sadece 3 saatlik bir gezintiydi ve benim evime sadece 30 dk mesafedeydi) Linz`deki arkadaş grubumuzla beraber ilk yurtdışı maceramızı Prag'a yaptık. Kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi. Prag gerçekten görülmeye değer yerlerin başında gelmekte. Kasım ayında olmamıza rağmen dondurucu soğuğu yine de bizi gezmekten alıkoyamadı. E bir gönüllü olarak bizi gezmekten hiçbir şey alıkoyamaz desek yeridir.

Her gecen yeni bir gün hayatıma yepyeni şeyler katmakta. ESC gerçekten muhteşem bir şey!





 

Tuesday 27 February 2024

Avusturya'daki İkinci Ayım

 Avusturya'daki İkinci Ayım

Avusturya´daki ikinci ayımdan herkese merhaba. Geçirdiğim bu iki ayda bu ülkeye olan hayranlığım günden güne artmakta. Bu ay eylül ayına kıyasla daha çok doğada vakit geçirme fırsatında bulundum.

 

Okulun orman günüyle başlayan doğa serüvenim yine okulun bir etkinliği olan ama bu sefer sadece öğretmenlerin katılabildiği hafta sonu dağ evi tatiliyle son buldu. Dağ evine giderken kendimi adeta en sevdiğim çizgi filmdeki “Heidi” gibi hissettim. Tam olarak Alplere yapmış olduğumuz bu yolculuk, orada geçirdiğimiz tatil; bu kültürü anlamama daha da yardımcı oldu.  Doğruyu söylemek gerekirse gerçekten çok imrendim. Bu insanların doğaya, sanata, müziğe olan bu düşkünlükleri önünde insanın şapka çıkartası geliyor. Umarım biz de gerçekten yakın zamanda bu seviyeye gelebiliriz.

Avusturya, özellikle Graz.. Çok güzelsin!