IYACA ile Avrupa Uzak Değil, İspanya Projesi Sonrası - Abit Şimşek

    Bir projeye daha dahil olduğum için çok mutlu oldum. Anlatılmaz duygular içerisinde yolculuğumuzun başlamasını bekledim. Dernek başkanımızın çabaları ve Kayseri Valiliğinin desteği ile Gri Pasaport ile rahat bir yolculuk yapacağımızı duyunca ayrı bir mutluluk duydum.

        Uçak biletlerimizi genelde aktarmalı ayarladık yorulacağımızı biliyorduk ama tatlı bir yorgunluk olacağının farkındaydık çünkü yeni yerler görelim, devletimizin bize sunduğu kolaylığı kullanalım istedik. İlk önce Kayseri den Amsterdam’a uçtuk. Burada bekleme süremiz kısa olduğu için kendimizi riske atmadan yakın yerleri gezdik. Derneğimiz için kısa filmler çektik ve güzel dakikalar geçirdik.

        Amsterdam'dan Malagaya uçuşumuz başlamıştı ve uçak içerisinde Türk olarak bir biz vardık. Yolculuk sırasında yanımızdaki insanlarda muhabbetimizde nereli olduğumuzu öğrenince şaşırdılar. Türklerin genelde Barcelona ve Madrid’e gittiğini Malaga'ya gideni fazla görmediklerini söylediler.

        Hava alanında proje ekibi bizi doğal ve sıcak bir şekilde karşıladı, farklı bir duygu yaşıyoruz yorgunuz ama yorgun değiliz. Otelimize (proje yerimize) gelene kadar etrafı gözlemleyerek ilerledik.

        Odalarımıza her ülkenden birer kişi olmak şartı ile 3 kalacağımızı söylediler ve oda numaramı söyleyip yerleşmemi istediler, odama çıktığımda diğer arkadaşlarım önceden gelmişlerdi. Kısaca tanışma faslı yaptık. Hiç bilmediğim tanımadığım birileri ile kalıyorduk ama en ufak bir tereddüt ve çekingenliğim yoktu.

        Gece geç gittiğimiz için kahvaltıda buluştuk. Herkes ilk önce diğer arkadaşlarla merhaba –afiyet olsun gibi kısa kelimeler kullanıyor sonra da bir birini süzüyordu. Biz yemek konusunda biraz tereddüt ettik, korkuyorduk bizim için uygun olmayan yiyecekler Avrupa’nın genel yiyecekleri idi fakat korktuğumuz gibi olmadı ve bize özel yemekler (dinimize uygun) hazırlattılar.

        Proje ekibi her konuda bize yardımcı oluyorlardı. Kültürel gecede biz Kayserili olarak Mantıyı tanıtmak istedik ve mutfağı ayarladılar iki arkadaş mutfakta mantı pişirmeye çabasındaydık. Muhteşem komik ve eğlenceli dakikalar yaşadık, mutfak çalışanları İngilizce bilmiyor ve biz ihtiyacımız olan şeyleri onlara "vücut dilini" de kullanarak Türkçe olarak söylüyoruz, onlarda bize aynı şekilde İspanyolca söylüyorlardı. Bir şekilde anlaşıyorduk insan isteyince her türlü anlaşabileceğini sergiledik. Mantıyı görünce şaşırdılar biz iştahla pişirmeye başladık, Türkiye'den getirmiş olduğumuz özel salçayı sos hazırlarken aşçının yanımıza gelip elinde getirdiği ketçabı göstermesi burada da olduğunu anlatmaya çalışması, salçanın tadına bakınca son buldu ve gözlerinde ki şaşkınlığı görmenizi isterdim. Belli ki ilk defa tattığı her halinden ortadaydı. Güzel bir akşam yaşadık her ülkeden gelen arkadaşlar hazırlamış oldukları yemeklerini tanıttı. Mantı, zirve yapmıştı bunların arasında. Birde biz mantıyı tabaklarda kendi elimizle sunuyorduk ayrı bir ilgi gördü neden böyle yaptığımız merak ettiler. Bizim kültürümüzden kaynaklandığını ve bu şekilde servis edilmesini gerektiğini söyledik, çok memnun kaldılar.

     Her gün proje ile alakalı karışık gruplar şeklinde konular üzerinde çalışma yapıyorduk fikirlerimizi beyan ediyorduk böylece bir birimizin düşüncelerini öğreniyor, birbirimize renk katıyorduk. Boş zamanlarımızda ise ülkelerimizden ve kültürümüzden bahsediyorduk. Benim ilgimi çeken Avrupa insanlarının (Türkiye'ye gelmeyen ve araştırma yapmayanlar) bizim hakkımızda hep yanlış düşüncelere ve bilgilere sahip olduğu ama gelmiş olan ise bizim gittiğimiz yerlerde öğrettiklerimizin ülkemize aşık olduğunu gördüm. Onlarda kesinlikle ülkemizi ziyaret edecekler.

        Proje bitiminde güzel arkadaşlıklar ve genişlemiş ufuklarla ayrıldık. Dönüşümüz ayrı bir güzel geçti Malaga-Barcelona-Kayseri uçuşu ile ne zaman Kayseri hava alanına indik, birbirimize baktık ve tek kelime söyledik.“BİZ, NE MUHTEŞEM GÜNLER YAŞADIK.”

Abit Şimşek

No comments:

Post a Comment