Çocukluğumun son dönemlerinden beri fotoğraf çekme, yeni maceralar yaşama, yeni yerler görme, yeni insanlar tanıma arzusu ile kendimi geliştirmeye başladım. Liseden mezun olduktan iki yıl sonra 2009 yılında Erciyes Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleştim ve çok sevdiğim İngilizceyi meslek edinme yolunda önemli bir atmıştım, bu saatten sonra benim için farklı bir hayat oluşacaktı zira düşündüğüm gibi de oldu.
İngilizce seviyemi geliştirdikçe bu dilin farklılığı ve önemi sayesinde otomatik olarak diğerlerinden bir seviye ileride olduğumun farkına varıyordum. Bu yönde de elimden geldiğince kendimi geliştirmeye özen gösteriyor, gelişimimi tamamlamaya çalışıyordum. Üniversite öğrenimimin 3. Yılında Erasmus programı ile Polonya’ya gitmeye hak kazandım fakat öğretmen olabilmem için gereken pedagojik formasyon programını almak zorunda olduğumdan yeni kültürler tanıma hayallerim birkaç yıl daha ertelenmişti. Üniversite son sınıfa geldiğimde bu hayali gerçekleştirmek için arayış içerisine girmiştim.
2013 yılı Nisan ayı içerisinde çevremden aldığım duyumlar ile hareket ederek Kayseri’de bir dernek olduğunu ve Avrupa Birliği ile koordineli olarak yurt dışı fırsatları sağladığını duydum ve zaman geçmeden “Uluslar Arası Gençlik Aktiviteleri Merkezi Derneği” ile bağlantıya geçtim. Derneğe dahil olmam çok fazla uzun sürmedi. Buraya gelmeden önce Avrupa fırsatları hakkında hiç bilgim yoktu ve Erasmus tanımını sadece yükseköğretim öğrencilerinin bir ya da iki dönemliğine okullarını herhangi bir Avrupa ülkesinde alabilecekleri bir program olarak biliyordum. Bunun dışında herhangi bir Avrupa ülkesine hiç para ödemeden gidebileceğim fırsatını daha önce duysam da çok fazla ciddiye almazdım. Derneğe geldikten sonra gördüm ki dernek bünyesindeki arkadaşlarımın birçoğu bu fırsatlardan çok defa yararlanmışlardı ve bu durum o kadar da zor gözükmüyordu.
IYACA ile tanıştıktan sonra gönüllülük ve proje eğitimleri aldım ve yavaş yavaş ben de bu konuda bilgi sahibi olmaya başladım. Yaklaşık bir ay sonra Slovakya'da bir “Youth in Action”(O dönem ki ismi ile) programına grup temsilcisi olarak seçildim. Projemiz çeşitli Avrupa ülkelerinin köy yaşantılarını birbirine tanıtması amaçlı idi. Projeye Türkiye’den gidecek olan grubun lideri ben oldum ve 2013 Temmuz ayında ilk defa tek başıma yurt dışı tecrübemi yaşadım. Bir ay sonra Ağustos ayı içerisinde tekrardan projemize diğer Türk arkadaşlarımızla katıldım, kısa zamanda hızlı bir şekilde yol kat etmiştim.
2013 Ekim ayında Kayseri’de yapılan “Play for Nature at Erciyes” (Erciyes’te doğa için çal) isimli projeye katıldım, projemizin amacı doğayı korumak ve insanlara bu bilinci yerleştirmekti, bunun için Kayseri’nin meşhur türküsü “Gesi Bağlarını” 8 ülkeden gelen arkadaşlarımıza öğretmiştik. Daha sonra yoğun bir KPSS sürecine girdiğimden dolayı projelerde aktif rol alamadım fakat gençlik merkezimizde elimden geldiğince etkinlikler oluşturmaya çalışıyordum. İngilizce konuşma günleri ve fotoğrafçılık kursu etkinlikleri yaptım. 2014 Yılı Eylül ayında “ATOQ” isimli, gençlik çalışmalarının geliştirilmesi üzerine hazırlanmış bir projeye dahil oldum, bu da kişisel gelişimimde önemli oranda ilerleme sağladı. Hem farklı kültürler, farklı insanlar tanıyor ufkumu geliştiriyor hem de kişisel gelişimim açısından diğer türlü uzun bir süreç olacak bir süreyi kısa zaman zarfında kendi lehime çeviriyor ve yeni bilgiler öğreniyordum.
2014 yılı Eylül ayında Van ilimizin Erciş ilçesine İngilizce öğretmeni olarak atandım ve buradaki öğrencilerime faydalı olabilmek için idealist bir öğretmen olarak işe başladım. Belli zaman geçtikten sonra bu fırsatları öğretmen arkadaşlarım ve öğrencilerime de anlatmak için okulumda bir Erasmus+ bilgilendirme toplantısı düzenledim, toplantıya katılım beklediğimden az oldu fakat azimle çalışmaya devam ettim. Tam bu sırada daha önceden bağlantıda bulunduğum “Sorgun Gençlik Derneği” tarafından Erasmus+, Okul Eğitimi Personel Hareketliği üzerine okulum için proje hazırlamam konusunda motivasyon aldım. Sonuç olarak şu ana kadar katılımcı olarak dahil olduğum projelerden bir tanesini de ben hazırlayacaktım. Türkiye Ulusal Ajansı Mart 2015 dönemi teklif çağrısı için “Okulum Benim Her Şeyim” isimli “Okul Eğitimi Personel Hareketliliği, KA1” projesi hazırladım ve sundum. Şimdiye kadar oluşturmuş olduğum en özgün proje bu idi, sonuç olarak bu projem Ulusal Ajansımız tarafından kabul gördü. Projemizin içeriğine göre 12 adet öğretmen arkadaşım Estonya ülkesinde bir hafta boyunca işbaşı izleme yapacak.
Projem kabul olduktan sonra benim için yine başka bir gelişim süreci başladı, başta okul müdürüm ve diğer öğretmen arkadaşlarım tarafından tebrikler ve övgüler aldım. Sonuç olarak kendime, ülkeme, öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilerime yararlı bir öğretmen olma yolunda elimden geldiğince çalışmaya devam ediyorum, gelecek yıl için yine okulum için Erasmus+ KA2 projesi hazırlıklarına kurduğumuz ekip ile başladık, bunun sonucunda da hem öğretmen arkadaşlarım hem de öğrencilerimiz yurt dışı fırsatlarına dahil olacak, belki de Erciş’ten Van’a bile gitmemiş bir öğrenciye Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde, herhangi bir şehrinde eğitim fırsatı sağlama olanağı bulacağız, saygı ile, sevgi ile, sağlık ile kalın…
Bülent Yozgat
No comments:
Post a Comment