Gençlik Çalışmaları ve Yeni Medya - Belkız Yılmaz Dobur

HEY GENÇ ORDA MISIN?

        “Genç “ hayatımızın en deli, en eğlenceli ve genellikle dönüm noktası olan evremiz… Kelime anlamı” gelişimini tamamlamamış olan.” Peki hayattaki kişisel gelişimini tamamlamamış olan, kendini geliştirmeye çalışan ve genç gibi hissettiği için kanı deli akan bir yetişkin genç sayılmaz mı o zaman… İllaki fiziksel gelişimini mi tamamlamamış mı olmalı genç dediğin…Hayır bana göre kendini genç hisseden ve hissettiği gibi yaşayan herkes “genç” tanımının içine girebilir ve gençlik çalışmalarını hangi yaşta olursa olsun severek yürüten herkes gençtir. Mesela gençlere kendine güvenmelerini öğreten Sema öğretmen, gençlik organizasyonlarını yürüten Serdar abi , gençlerin faydalı işlerde çalışması için uğraşan Ramazan amca veya genç kızları yemek yapmayı öğreten Ayşe nine…

        Peki gençlik çalışması nedir?  Sokaktan tonton bir amcayı çevirsem ve amca ben “gençlik çalışanı” olacağım desem vereceği tepki ne olur acaba?

- O ne ki?

- Başka iş mi kalmadı?

- İyi parası var mı?

- Aman siyasete karışmada...


Evet, komik ama gerçek… Ben denedim ve gördüm…

        Maalesef biz gençlik çalışmaları tabirini ya siyasi alanda gençlerin yapmış olduğu çalışmalar yada gencin ders çalışması için bir araya gelip yaptığı çalışmalar olarak algılandığı bir ortama sahibiz. Gençlerin sosyal gelişimlerini artırmak, topluma uyum sağlayarak, kendilerini ifade edebilme yetisi kazanmaları için yapılan gençlik çalışmaları çoğunlukla boş zamanlarımızda yapılaması gereken aktiviteler olarak algılanmaktadır. Aslında öyle olmak zorunda kalınıyor, çünkü toplum bizi buna itiyor; yanlış eğitimi sistemi, kazanmamız gereken sınavlar ve karnımızı doyurmak için bulmamamız gereken bir iş var bizi bekleyen… Bu kadar sorumluluğun” yarışın” arasında, “gelişimimiz” için birşeyler yapmak ”dayanışma” duygusunu öğrenmek ve” takım” olmanın sorumluluğunu anlamamız için zamanımız yok maalesef…

        Almanya’da gençlik çalışmalarında yeni medya isimli katılmış olduğum bir seminerde orada yürütülen gençlik çalışmalarımdan haberdar olma imkânı yakaladım. Kendimizi doğduğumuz andan, gençlerin ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan hizmetler bütünü olan gençlik çalışmalarının içinde bulduğumuz bir hayat… Ailemizin bu çalışmalardan haberdar olduğu ve bizi yönlendirdiği… Onlar yönlendirmeseler bile pedagoglar sayesinde ne istediğimizin tespit edildiği ve kendimizi ifade edebilecek ortamların olduğu… Okullarda 10 yaştan itibaren ayrılmaların olduğu ve herkesin istek ve yeteneklerine göre eğitimine devam ettiği… Gençlik çalışanlarının meslek sahibi olarak görüldüğü…

        Türkiye’de son zamanlarda yapılan araştırmalarda gençlerin dörtte biri, bir STK ile ilişki içinde olduğu görülüyor ve bu tür oluşumlar içine katılan genç nüfusun gitgide artığı gözleniyor. Artık gençler dikkat çekmek istedikleri konularda bir araya gelerek çalışmalar yapmakta ve seslerini geniş kitlelere duyurarak farkındalık yaratmaya çalışmaktalar. Buna destek veren birçok kurum ve kuruluş bulunmaktadır ve bu aşamada en çok ihtiyaç duyulan silah günümüzün vazgeçilmez iletişim aracı olan ” internet” olmaktadır.

        Ülkemizde 26 milyona yaklaşan internet kullanıcı sayısıyla kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk… Kısacası herkes artık internet kullanıyor. Bu kullanıcılardan gençler en büyük paydaya sahip. 2009 yılında yapılan bir araştırma, Türkiye'de sosyal ağ sitesi kullanımının dünya genelindeki artışa kıyasla çok daha yüksek bir oranda arttığını gösteriyor. Türk İnternet kullanıcılarının yüzde 79.6'sı sosyal ağ sitelerini ziyaret ediyor ve bunların da yüzde 72,4'ü Facebook'u tercih ediyor. İnternette geçirilen süre sıralamasında msn, skype vs. anlık mesajlaşmadan sonra ikinci sırada sosyal ağlar geliyor

        Özellikle son yıllarda gençlik alanında yapılan çalışmalar ivme kazanmaya başladı ancak bu uygulamalardan haberi olmadığı için yapılan çalışmalara katılamayan kitle azımsanmayacak kadar çok. Bu çalışmaları en hızlı ve hedef kitleye ulaştırabilecek olan araç sosyal medya ağları bu kapsamda önemli bir rol oynuyor.

        Hiç şüphesiz yeni medyanın bize sunmuş olduğu en etkili fırsatlardan biri her türlü bilgiyi ucuz bir maliyetle veya maliyetsiz olarak en hızlı şekilde geniş kitlelere ulaştırabilmemizdir. Mesela yaptığımız gençlik çalışmalarıyla ilgili bir broşür çıkartmak istiyoruz, önce içeriliği hazırla, dizayn et, kâğıt, boya, matbaa… Her biri ayrı bir maliyet gerektiriyor. Daha sonra dağıtım aşamasına geçiyoruz ulaşabileceğimiz kişi sayısı sınırlı ve belki birçok genç bu tür yaygınlaştırma çalışmalarını okumadan alıp atıyor. Şimdi bu işi yeni medya aracılığıyla yaptığımızı düşünelim. Bilgisayarda hazırladığımız bir broşürü herhangi bir sosyal ağ paylaşım sitesinde kısa ama etkileyici bir başlıkla paylaştığımızda binlerce belki milyonlarca kişiye aynı anda ulaşacaktır. Daha sonra bu broşürü beğenip arkadaşlarına tavsiye edenler, yorum yapanlar olacak ve böylece hızlı bir şekilde geniş bir kitleye ulaşmış olacak. Bunu sadece broşür için değil aynı zamanda, afiş, basın bildirgesi, görsel malzemeler ve internet sayfası gibi gençlik çalışmalarının vazgeçilmezleri içinde aynı örneği vermek mümkün.

        Yeni medya sadece ulusalda değil uluslar arası yapmış olduğumuz çalışmalarda da en büyük destekçimiz. Avrupa ile sınırlar tamamen ortadan kaldırılarak Avrupa’nın sorunlarının kendi sorunlarımız olduğunu ve Avrupa’daki fırsatlardan bizim de yararlanabileceğimizin farkına varmamızı sağlamaktadır. Mesela Avrupa ülkelerini tanımak buradalar hakkında bilgiye anında ulaşmak ve bu ülkeden kişilerle tanışarak ortaklıklar geliştirerek birlikte etkinliklerde bulunmak ve Avrupalılık bilincini oluşturmak artık medya aracılığı ile çok daha kolay… Birçok ön yargılarımızdan kurtularak kabuklarımızı kırmamızı, yeni fırsatlar yakalamazı sağlayarak, ufkumuzu geliştirmemizde bizi yardımcı olmakta ve çalışmalarımıza ivme kazandırmaktadır.

        Tabiki yeni medyayı kullanırken dikkat etmemiz gereken birçok nokta var, . Başkalarının hayatına müdahale etmeden ve yanlış bilgiyle, doğru bilgiyi ayırt ederek çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Çünkü “ağzı olan konuşuyor” tabiri gibi “Eli tutan herkes sanal alemde kendini istediği kişi gibi tanıtıyor” ve bu size ve çalışmalarınıza zarar verebilmektedir. Sadece sosyal medya üzerinde iletişim kurmak hem asosyalleşme gibi olumsuz etkilere yol açabilmekte hem de birebir iletişimde sıkıntı çekerek çalışmalarımızın sürdürülebilirliği konusunda sıkıntı yaşamamıza da neden olabilmektedir.

        Evet, yeni medya gençlik çalışmalarının olamazsa olmazsa olmazlarından… Ama önemli olan gerektiği yerde ve gerektiği kadarıyla kullanabilmek.

        Peki ya yeni medya olmasaydı? Vazgeçtim bu konuda düşünmek istemiyorum… İletişim kurmak geleneksel medya ile çok zaman alacaktı… Ve kim bilir bu makale size ulaşana kadar aradan ne kadar zaman geçecekti… Belki de hiç ulaşamayacaktı…

Belkız Yılmaz Dobur

No comments:

Post a Comment